top of page

OSMANLI TIBBINDA SAĞLIKLI BESLENME | Meyveyi dalından koparıp hemen yemeyin! Ağır yiyeceklerle bunları tüketin! Sütle bu besinleri asla tüketmeyin! Sürekli ekşi yerseniz… (ALTIN ÖĞÜTLER)

Sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenme insanoğlunun her daim hayatının merkezinde olan bir tartışmaydı. Osmanlı döneminde de sağlıklı yaşam ve beslenme için çarpıcı öğütler mevcut. Prof. Dr. Ayten Altındaş Osmanlı döneminde sağlıklı beslenme ve sindirim sistemi için baş ucu yapılan öğütleri sıraladı. Ne zaman, hangi besinler tüketilmeli, hangi besinler hangileriyle tüketilmeli, tüketilmemeli? İşte Osmanlı Hekimlerinin Beslenme Öğütleri…

osmanlı devlet arması

OSMANLI ZAMANINDA TÜKETİLEN ANA BESİN MADDELERİ


Osmanlı tıbbında şartlara uygun olarak pişen ekmeğin beden için çok faydalı olduğu düşünülürdü. Diğer önerilen gıdalar sırasıyla et, tereyağı, yumurtaydı. Bu besinler bugün de tüketilecekse organik koşullarda üretilen ürünler olmasına dikkat edilmesi önerilir.


MEYVEDE İNCİR VE ÜZÜM ÖNERİSİ

üzüm ve incir

Osmanlı tıbbında, iyi gıda olarak kabul edilen meyveler arasında en önemlileri üzüm ve incirdi. Bu iki meyve, vücudu besleyip güçlendirmeleri açısından insan bedenine uygun görülürdü. Daha sonra gelen faydalı meyveler arasında ise mayhoş nar, elma ve armut bulunurdu. Eğer bu meyveler günümüzde tüketilecekse, organik olarak yetiştirilenlerin tercih edilmesi önerilir.


MEYVEYİ DALINDAN ALIP HEMEN TÜKETMEYİN

turunçgiller

Osmanlı döneminde, bütün meyveler mevsiminde ve olgunlaştığı zaman tüketilirdi. Meyvelerin ağaçtan toplandığı zaman hemen yenilmemesi, birkaç gün bekletilip tüketilmesi önerilirdi. Bu, meyvelerin en iyi şekilde tadını çıkarmanın ve besin değerlerini korumanın bir yoluydu.İyi gıdalar arasında bal öncelikliydi ve tercih edileni ak, işlenmemiş ballardı. Petekten taze alınmış bal da değerli kabul edilirdi. Kuru yemişler arasında ise kızıl üzüm, kabuğu soyulmuş badem, kuru incir ve ceviz içi tavsiye edilenler arasındaydı.


AĞIR YİYECEKLERLE MUTLAKA BUNLARI TÜKETİN

semizotu

Eğer vücutta tıkanıklığa sebep olabilecek ağır yiyecekler (örneğin keşkek, paça, hamursuz ekmek ve nişastalı helvalar gibi Osmanlı yemekleri) tüketildiyse, bunlarla birlikte veya sonrasında semizotu yaprağı, kabak ve marul gibi sindirimi kolay ve tıkanıklığı açıcı yiyecekler önerilirdi. Bu, dengeli bir beslenme için önemliydi.


AZ YE İKİ ÖĞÜN YE

öğün

Sağlıklı kalmak için az miktarda yemek yenilirdi ve tercihen gün içinde iki öğünle beslenilirdi. Geç bir sabah kahvaltısı ve erken bir akşam yemeğinin sağlık açısından faydalı olduğu düşünülürdü. Bu düzen, sindirimi kolaylaştırarak vücudun dengesini korumaya yardımcı olurdu. Sağlıklı beslenme konusunda Osmanlı döneminde önemli bir kural da sadece gerçekten aç hissedildiğinde yemek yemek ve bu hissedildiğinde yemeği ertelememekti. Bu düzen, sindirim sistemini düzenli çalıştırır ve vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri doğru zamanlarda almasını sağlar.


YALANCI İŞTAHI DİNLEMEYİN

iştahsızlık

Yemeklerin ancak gerçek anlamda iştah oluştuğunda yenilmesi ve tam doygunluk hissi oluşmadan sofradan kalkılması önerilirdi. Normal bir ölçekte yemek yendikten sonra bile hala iştah hissi devam ediyorsa, bunun genellikle yalancı bir iştah olduğunu düşünülürdü. Bu durumda, bu yalancı iştahı dinlememek ve yemek yemeyi sonlandırmak desteklenirdi.Sağlıklı yemenin önemli bir başka kuralı da bir yemek hazmedilmeden başka bir yemek yenilmemesi gerektiydi.Yemeği ne çok hızlı ne de çok yavaş yemek önerilirdi. Çok yavaş yenen yemeklerde bir lokma sindirildikten sonra yeni lokmaların gelmeye devam etmesinin sindirim sorunlarına sebebiyet verebileceği düşünülürdü. Çok hızlı yenen yemeklerdeyse lokmaların yeterince çiğnenmeden yutulması sindirim sistemi için zorluk kabul edilirdi. Bu nedenle, yemeklerin iyice çiğnenerek, makul bir hızda tüketilmesi sindirim sağlığı açısından önemliydi.


SÜREKLİ EKŞİ YİYECEKLERLE BESLENİRSENİZ….

ekşi meyveler

Ekşi gıdaları ve yemekleri sık sık tüketmek veya sürekli olarak ekşi yiyeceklerle beslenmek zararlı bulunurdu. Bu tür beslenme alışkanlığının öncelikle sinirlere zarar verebileceği, vücudu kurutabileceği ve erken yaşlanmaya neden olabileceği düşünülürdü. Dengeli bir beslenme programı içinde ekşi gıdaların dengeli bir şekilde tüketilmesine önem verilirdi.


SÜREKLİ TATLI İLE BESLENMEK MİDEYİ TEMBELLEŞTİRİR

tatlı gıdalar

Benzer şekilde; tatlı gıdaları aşırı tüketmek veya sürekli olarak tatlı gıdalarla beslenmek de Osmanlı hekimlerinin uzak durulmasını istediği alışkanlıklar arasındaydı. Sürekli tatlı gıdalarla beslenmenin vücudu ısıtabileceği, mideyi tembelleştirebileceği, iştahı kötü etkileyebileceği ve istenmeyen rahatsızlıklara yol açabileceği düşünülürdü. Dengeli bir beslenme programı içinde tatlı gıdaların ölçülü tüketilmesi önemliydi.Osmanlı Tıbbı'nda ekşi ve tatlı dengesine dair şöyle de bir öğüt bulunurdu: "Ekşi yiyeceklerin zararı, tatlı yiyeceklerle, tatlıların zararı da ekşi yiyeceklerle giderilir."


OSMANLILARDA YAŞLILAR NASIL BESLENİRDİ?

osmanlı mutfağı

Fazla hareket etmeyen ve yaşlı kişilerin sindirim sistemleri genellikle zayıftır. Bu nedenle, bu kişilerin yemek miktarlarını azaltması ve daha hafif, sindirimi kolay yiyecekleri tercih etmesi önerilirdi. Örneğin et yerine et suyu gibi besleyici sıvılar tavsiye edilirdi.Yoğurt ile balık, barındırdığı sağlık riski açısından hiçbir zaman beraber önerilmezdi. Yoğurt, başka bir ekşi yiyecekle, sirke ve korukla beraber de yenmezdi.


SÜTLE BU BESİNLERİ TÜKETMEYİN

süt

Osmanlı hekimleri ayrıca süt ile balığı, süt ile yaş peyniri, süt ile yumurtayı ve süt ile yoğurdu da bir arada tüketmeyi önermezdi. Süt ile ekşi gıdalar da bir arada yenmezdi.



12 görüntüleme
bottom of page